Atina Okulu Freskosu (Freski)

Genelde Atina Okulu Tablosu olarak bilinse de bu eser bir fresktir. Peki nedir fresk (fresko)? İtalyanca ‘taze olan’ anlamından türetilmiş, yeni sıvanmış olan ıslak bir duvar üzerine kireç ve boya özleriyle resim yapma tekniğidir. Kendine has yöntemleriyle yağlı boya tablo eserlerine göre biraz daha zor bir sanattır. Yapılacak olan resim önceden tüm hatlarıyla oluşturulur, çünkü sıva kuruyunca üzerinde oynamalar yapmak veya değiştirmek çok zordur.

1509-1511 yılları arasında yapılan Atina Okulu Freski Vatikan’da bulunmakta ve sanatın, felsefenin, bilimin bütünselliğini simgelerken, rönesansın da ayırt edici özelliklerini taşımaktadır. Papa II. Julius zamanında Rafaello tarafından yapılmıştır. Rafaello (Raffaello Sanzio da Urbino) bu esere başladığı zaman 27 yaşındaydı. O zamanın fresk ustalarından Michelangelo, Sistine Şapali’nde çalışırken, Rafaello da Stanza Della Segnatura Salonu’nda papanın kütüphanesini boyaması için davet edildi. Bu durum Rafaello için kendini gösterme şansı ve büyük bir onur oldu, çünkü ustalığı artık Vatikan tarafından tanınmıştı.

Stanza Della Segnatura Salonunda Rafaello o zamanın beşerî bilimlerini dört farklı fresk ile dört duvara resmetti. Bunlar Sanat, Adalet, Felsefe (Atina Okulu Freski) ve Teoloji (Disputa Freski) ‘dir. Vatikan duvarlarına Teolojinin tam karşısında Felsefeyi koyarak klasik ve dogmatik öğretilere karşı hümanist ve sorgulayan bilimleri resmetmiştir. Atina Okulu Freski rönesansın temel aldığı klasik Yunan medeniyetinin en ünlü filozof, düşünür ve bilim insanlarını bir araya toplamaktadır. Harika bir perspektif ile mimari kullanılmıştır. Esere karşıdan baktığımızda bir mekân algısı yaratmaktadır. Sanki bir okulun merdivenlerinde duran filozoflar bulunmaktadır. Eserin üzerinde bulunan Yunan menderesi derinlik katarken, Roma dik sütunları da bu derinliği güçlendirmiştir. Ayrıca bu eserde Vatikan’da da bulunan Antik Roma nın beşik tonozları Yunan mimarisi ile birleştirilmiştir. Antik Roma ve Yunan mimarisi çok güzel bir şekilde bütünleştirilmiş, sanki Antik Yunandan Vatikan’a bir köprü kurulmuştur.

Fresk aslında ortadan ikiye bölünmüş bir şekilde düşünülmüş ve tüm figürler buna göre yerleştirilmiştir. Tam ortada Yunan felsefesinin iki önemli filozofu Platon ve Aristoteles yer alır. Platon, daha yaşlı görünümlü, çıplak ayaklı bir bilge olarak karşımıza çıkar. Aristo’nun öğretmenidir bir parmağıyla yukarıyı işaret ederek bilginin kaynağının idealar olduğunu gösterir. Elinde eseri olan Timaios bulunmaktadır ve yüzü o zamanın bir diğer ünlü fresk ustası Leonardo Da Vinci’ye benzetilmiştir. Tam yanında ise bir eliyle yeryüzünü işaret eden Aristoteles’i görmekteyiz. Yere dönük eliyle bilginin tüm kaynağı olarak yeryüzünü göstermektedir. Bu iki zıt düşünce biçimi tüm tabloya egemen olmaktadır. Fresk ikiye bölündüğünde Platon’un düşüncesine yakın olan filozof ve bilim insanları Platonun tarafında, Aristoteles tarafında ise onun düşüncelerini destekleyen filozof ve bilim insanları vardır.

Hatta öyle ki Rafaello duvardaki nişlerde bile Antik Yunan tanrı heykellerini bu bölünmeyle uyumlu olarak yerleştirmiştir. Platon tarafında Apollon (Yunan güneş, müzik, şiir tanrısı) Aristoteles tarafında ise daha yeryüzüne uygun savaş ve bilgelik tanrıçası Athena yer almaktadır.

Atina Okulu Freski

Sanatçı renkleri bile bu düzene uygun olarak kullanmıştır. Platonun üzerinde gökyüzünü temsil eden mor ve ateşi temsil eden kırmızı renkleri bulunurken (Ağırlığı olmayan cisimler simgelenmiş), Aristoteles’in üzerinde suyu temsil eden mavi ve toprağı temsil eden kahverengi bulunmaktadır. (Ağırlıklı olarak daha çok yeryüzünü temsil eden renkler seçilmiştir)

Resimde yer alan elli dokuz figür Rafaello tarafından isimlendirilmemiştir. Yani ortadaki iki temel kişi dışında hiçbirinin kim olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Fakat biz bu kişileri davranışlarından, giysilerinden, çevre ile etkileşimlerinden ve yakınlarında bulunan materyallerden ayırt edebiliyoruz. Örnek olarak Platon’un solunda zeytin yeşili tunik ile görülen bilgin Sokrates’tir. Dinleyicilere felsefesini açıklayan el işaretleri yaparken görüyoruz. Diyalektik ile bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Dinleyiciler arasında asker üniformalı en yakın öğrencilerinden biri olduğu düşünülen Alkibiades bulunmakta ve can kulağıyla dinler şekilde görülmektedir. Bazı yorumcular bu kişinin Büyük İskender olduğunu söylemektedir.

Freskin sol alt tarafında bulunan figür Pisagor’u temsil etmektedir. Pisagor müzik ve matematik alanında görülmeyeni görme üzerine çalışmalar yapmıştır. Rafaello kurduğu sistemde figürleri gelişigüzel bir şekilde yerleştirmemiş aksine bir düzen ile işlemiştir. Pisagor’un tam karşında yer alan figür ise Oklid’tir. Yerde çizdiği bir diyagram üzerinde çalışmaktadır. Daha şekilsel Bir diğer detay Öklid Rafaello’nun yakın dostu mimar Bramante model alınarak çizilmiştir.

Platon ve Aristoteles önü boş olan merdivenlerden kendilerinden emin adımlarla ilerler bir biçimde resmedilmiştir. Bu merdivenlere uzanmış bir figür dikkati çekiyor Diyojen… Kılık kıyafetinden ve özellikle yanındaki çanağından bunu net bir şekilde anlıyoruz.

Diyojen’in bulunduğu yerin altında karamsar bir şekilde düşünen Heraklitos’u görmekteyiz. Bu figürün önemi fresk bittikten sonra kalan sıvalarla sonradan eklenmiş olması ve yüzü Michelangelo’ya benzetilmiştir. Bunu Rafaello’nun Michelangelo’ya saygı duruşu olarak algılayabiliriz.

Öklid’in üst tarafında ellerinde yeryüzü şekilleri ile gökbilimci Zerdüşt ve Batlamyus’u görmekteyiz. Tam karşılarında Platon tarafında yeşil cübbesi ile Kıbrıslı Zenon bulunmaktadır. Freskte diğer bir önemli nokta Rafaello kendini bu esere eklemiştir. Eserde yüzü izleyicilere dönük tek figürdür. O dönem zanaatkar sayılan ressam rönesansın da etkisiyle bir düşünür belki de filozof olarak değerlendirilmiştir.

Freskin tek kadın figürü Hypatia, beyaz bir kıyafet ile görülmekte, belki de ressam tarafından bu beyaz kıyafet ile ölümüne atıfta bulunulmaktadır. Rafaello bu figürü ve kadın figürünü papanın kabul etmeyeceğini düşünmüş ve papanın çok sevdiği yeğenine benzeterek freskte yer vermiştir.

Raffaello Sanzio da Urbino

Rafaello (Raffaello Sanzio da Urbino , -Rafael-) fırça darbeleri, kendine has yöntemleri, müthiş tasviri ile farklı görüşlerdeki antik çağ filozoflarını, düşünürlerini ve bilim insanlarını hayali bir zamanda, hayali bir mekânda, büyük bir uyum içerisinde resmetti. Rönesans ressamı olan Rafaello, Vatikan duvarlarına 500 yıldan daha uzun süre önce hür düşüncenin, özgür iradenin ve felsefenin evrenselliğinin insanlığın ilerlemesinde ışık olduğu mesajını bütünleyici bir şekilde verdi. Umarız ki; bu bütünleyici mesaj çağlar boyunca köprü olup tüm dünyayı sarmaya devam eder.

Bertan TEKİN

Yorum bırakın